Kardeşler!
Suriye halkları ateş çemberi içinde. Din tüccarı HTŞ, Suriye halklarını kan ve ateş denizinde boğmaya, onları barbarca yöntemlerle köleliğe razı etmeye, mezhepçi, milliyetçi söylemlerle paramparça etmeye çalışıyor.
Suriye’de yaşanan büyük barbarlık bir tesadüf değildir. 2011’den bu yana Suriye’de sürmekte olan iç savaşta din tüccarı faşist örgütler, başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere kendilerinden olmayan herkese karşı korkunç barbarlıklar geliştirdiler.
Suriye istisnasız tüm emperyalist güçlerin ve yerel gerici, faşist devletlerin savaş alanına dönüştürüldü, adeta mikro bir dünya savaşı gelişti. Ve sonunda Rusya emperyalizminin bir kuklasına dönüşmüş olan BAAS rejimi, Rusya emperyalizminin ABD emperyalizmiyle anlaşarak Suriye’ye karşılık Ukrayna’da barış pazarlığıyla çökertildi. Çürümüş Suriye ordusu ve BAAS bürokrasisi satın alınarak adeta tek mermi atılmadan BAAS rejiminin denetimindeki bölgeler HTŞ’ye adeta götürü usulü verildi. Çürümüş gerici BAAS rejiminin tüm günahları Alevi halka mal edildi…
ABD emperyalizminin öncülüğündeki batılı emperyalist güçlerin ve işbirlikçi AKP-MHP faşizminin ortak operasyonlarıyla iktidara getirilen din tüccarı faşist HTŞ iktidarı, tarihsel olarak düşman belledikleri ve on yıllardır bütün yerel ve uluslararası gerici, faşist medya tarafından şeytanlaştırılan Suriye’nin Alevi halkına karşı büyük bir soykırım saldırısı başlatmış durumda.
Emperyalistler ve Türkiye oligarşisinin HTŞ’yi meşrulaştırmak için onlara giydirmeye çalıştığı sahte uzlaşmacı, meşru yönetim maskesi kısa sürede düştü.
Evet, Suriye’de büyük bir Alevi katliamı gerçekleştiriyor. Binlerce Alevi kadın, çocuk, ihtiyar demeden katlediliyor, işkenceden geçiriliyor. Malları yağmalanıyor, evleri ateşe veriliyor. Ve bu soykırım katliamları tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Hem de gizlemeden saklamadan, açıkça yapıyorlar katliamları, Tüm dünya bizzat onların sosyal medyada yayınlandığı videolardan görüyor vahşeti. Bir çoğu IŞİD ablemleri taşıyan HTŞ’li din tüccarı faşistler, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı, kentleri, kasabaları, köyleri adeta mahşer yerine çevirmiş durumdalar. Bu vahşete karşı duran sunni Arap halkından onurlu insanlarda katlediliyor. Hıristiyan halktan insanlarda katlediliyor.
Emperyalist devletler, kurumlar ve basın adeta hiç bir şey olmamış gibi, üç maymunu oynuyor. Hatta yetmedi, olayları çürümüş BAAS rejimi artıklarının başlattığı vb. aşağılık iddialarla bu soykırıma örtük bir meşruiyet sağlamaya çalışıyorlar. Elbette, onların bu tutumu tüm emekçiler için hiç de şaşırtıcı değil. Filistin halkı Gazze’de soykırıma uğratılırken de onlar bunu meşrulaştırdılar, suç ortaklığı yaptılar…
Kardeşler!
Önümüzdeki günlerde, emperyalistler ve onların suç ortağı Türkiye oligarşisi katliamların istedikleri sonuçları verdiğini düşündüklerinde, devreye girerek bu suçların üzerine örtmeye, kimi önlemler alarak kendilerini düzeltici ve kurtarıcı olarak sunmaya çalışacaklardır.
Onların çözümlerinin ne olduğunu çok uzağa gitmeden hemen yanı başımızda görüyoruz. Filistinde gördük, Yemen’de gördük, Lübnan’da gördük; barbarca yıkım, soykırım, kan ve ateş denizi… Şimdi aynı yol Suriye’de deneniyor.
Ya biz?
Çare üretmeyen bir öfke denizine sürükleniyoruz.
Hayır, çaresiz değiliz! Öfkemizi örgütlülük ve öz savunma bilincine ve pratiğine dönüştürmeliyiz. Asgari düzeyde bile olsa özsavunmasını yapamayan hiç bir canlının, hiç bir toplumun yaşama şansı yoktur. Ve tüm dünyada yükselen yeni faşist dalganın her yerde büyüttüğü saldırganlıkla bunu çok net görüyoruz.
Birey olarak, aile olarak, demokratik ve devrimci güçler olarak öz savunmayı yaşamamızın en temel unsurlarından biri haline getirelim. Suriye’de BAAS rejiminin yıkılmasının ardından öz savunması bulunmayan tek toplumsal grup Alevilerdi. Ve bugün açık bir soykırım katliamıyla yüz yüzeler. Fakat faşist barbarlar güçlü bir özsavunma geliştiren Dürzi halk ve Rojavadaki, Kuzey doğu Suriyedeki Kürtler ve Araplara kolayca saldırmaya cesaret edemiyorlar. Bu apaçık gerçek bile özsavunmanın yaşamda kalmanın yegane yolu olduğunu gösteriyor.
Filistin halkının ve Suriye’de Alevi halkın yaşadığı soykırım saldırıları hemen yanı başımızdadır. Sessiz kalmayalım, sokaklarda, meydanlarda bu katliamları kabul etmeyeceğimizi, boyun eğmiyeceğimizi, direneceğimizi gösterelim.
Suriye’de Alevi Katliamına Karşı Ayağa Kalkalım!
Özsavunma Haktır, Hakkımızı Kullanalım!
Faşizm Yenilecek, Halklar Kazanacak!
